Feeds:
Yazılar
Yorumlar

Archive for the ‘GÜZEL TÜRKÇEMİZ’ Category

Türkçesi Olduğu Hâlde Fransızcasını Kullanmaya Devam mı?

PROF. DR. HAMZA ZÜLFİKAR

Ne kadar uysal, hoşgörülü bir ulusuz! Kendi değerlerimizi içimizde gizleyip başkalarının değerlerini öne çıkarmaktan geri kalmayız! Yabancı olan her şeye karşı ilgimiz, muhabbetimiz var. Bu ilginin kendi değerlerimizi yozlaştırdığını umursamayız. Yeter ki yabancı olsun. Bize yabancı olan soyut, somut nesneleri, adları, gelenek, görenekleri, davranışları kendimize mal ederken iyisini kötüsünü de ayırt etmeyiz. Bu durumun örneklerini bilim adamında, devlet adamında, öğrencide kısaca aydın kesimin her katında çok açık bir biçimde görmekteyiz. Yetenek yarışması programlarında Türk gençleri Michael Jackson’ın dansıyla yeteneğini ortaya koymaya çalışıyor. Muhabir, yaralandı yerine yara aldı diyor. Nasıl oluyor da başlıklı kâğıt açık ve anlaşılır bir terimken bunun yerine devlet memuru antet (Fr. en-tete), antetli kâğıt sözünü kullanıyor. Size döneceğim diye çeviri diline heves ediliyor. Bütün bunların altında yatan duygu nedir?

(daha…)

Read Full Post »

Yabancı merakımız artış yapmayı bıraktı, onları da, zirveyi de geçti.

Çok okumuş anlı şanlı insanlarımız, dahi profesörlerimiz bile o denli yabancı kaşığına meraklılar ki; gavurca bir şeyler söyleyince doğru söylediklerini sanıyorlar.

Kalktık nerdeyse her yere arena adını vermeye başladık.

En tuhafı da futbolyerlerine (stadyum – ki Türkçede böyle insanların bir araya geldikleri yerleri pazaryeri, panayıryeri vb. şekilde  ifade ederdik) arena dediler.

Türk Telekom Arena, Şanlıurfa Gap Arena, vb. vb.

Futbolyerinde ne yapılır? (daha…)

Read Full Post »

Virgül ( , )

1. Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konur:

Fırtınadan, soğuktan, karanlıktan ve biraz da korkudan sonra bu sı­cak, aydınlık ve sevimli odanın havasında erir gibi oldum.

(Halide Edip Adıvar)

Sessiz dereler, solgun ağaçlar, sarı güller

Dillenmiş ağızlarda tutuk dilli gönüller

                                                         (Faruk Nafiz Çamlıbel)

Zindana atılan mahkûmlar gibi titreşerek, haykırarak geri geri kaçmaya uğraşıyorduk.                                                          
                                                                     (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

2. Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur: Bir varmış, bir yokmuş.

Umduk, bekledik, düşündük.                     (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

Fakat yol otomobillere yasak olduğundan o da herkes gibi tramvaya biner, kimse kendisine dikkat etmez.

(Falih Rıfkı Atay)

3. Cümlede özel olarak vurgulanması gereken ögelerden sonra konur:

Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz.                                                                   
                                                                         (Mustafa Kemal Atatürk)

Read Full Post »

Duygu ve düşünceleri daha açık ifade etmek, cümlenin yapısını ve duraklama noktalarını belirlemek, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek üzere noktalama işaretleri kullanılır.

Noktalama işaretlerinden nokta, virgül, noktalı virgül, iki nokta, üç nokta, soru, ünlem, tırnak işaretleri, ayraç ve kesme ait oldukları kelimelere bitişik olarak yazılır ve kesme dışındaki işaretlerden sonra bir harf boşluğu ara verilir.

(daha…)

Read Full Post »

Read Full Post »

Read Full Post »

GÜZEL TÜRKÇE

Read Full Post »

Read Full Post »

Kaynak: Bilkent Üniversitesi öğrenci Konseyi Türkçe Topluluğu’na paylaşım için çok teşekkür ederim.

Read Full Post »

Read Full Post »

Older Posts »