Türkçesi Olduğu Hâlde Fransızcasını Kullanmaya Devam mı?
PROF. DR. HAMZA ZÜLFİKAR
Ne kadar uysal, hoşgörülü bir ulusuz! Kendi değerlerimizi içimizde gizleyip başkalarının değerlerini öne çıkarmaktan geri kalmayız! Yabancı olan her şeye karşı ilgimiz, muhabbetimiz var. Bu ilginin kendi değerlerimizi yozlaştırdığını umursamayız. Yeter ki yabancı olsun. Bize yabancı olan soyut, somut nesneleri, adları, gelenek, görenekleri, davranışları kendimize mal ederken iyisini kötüsünü de ayırt etmeyiz. Bu durumun örneklerini bilim adamında, devlet adamında, öğrencide kısaca aydın kesimin her katında çok açık bir biçimde görmekteyiz. Yetenek yarışması programlarında Türk gençleri Michael Jackson’ın dansıyla yeteneğini ortaya koymaya çalışıyor. Muhabir, yaralandı yerine yara aldı diyor. Nasıl oluyor da başlıklı kâğıt açık ve anlaşılır bir terimken bunun yerine devlet memuru antet (Fr. en-tete), antetli kâğıt sözünü kullanıyor. Size döneceğim diye çeviri diline heves ediliyor. Bütün bunların altında yatan duygu nedir?